31 Mart 2011 Perşembe

Benim Adım Siyah

Şu aralar siyaha takmış durumdayım. Dolabımda sanki az varmış gibi, bi de sürekli aynı renkten bi şeyler almaya devam ediyorum. Elbise ya da etek giymediğim nadir günlerden biri. Gerçi pantolonu geçtim tayt bile giydiğimde rahat edemiyorum artık. Yazın gelmesine en çok sevinen insan benimdir herhalde bu yüzden :)

Bu arada hayatımın en zayıf dönemini geçiriyorum. Tam 46 kiloyum. Son 1,5 ayda 9 kilo verdim. Her ne kadar bu durum hoşuma gitse de midemdeki sorunlar yüzünden yemek yiyememek endişelendiriyor beni. Aylardır devam eden endoskopi korkumu yenip önümüzdeki hafta doktora gitmeyi düşünüyorum. Umarım kötü bi sonuçla karşı karşıya kalmam. 

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

Free Image Hosting at www.ImageShack.us




28 Mart 2011 Pazartesi

Denedim, Beğendim, Tavsiye Ediyorum :)

Blogların açılıp açılmayacağının bir muamma olduğu şu günlerde, bu gün bloglara sorunsuz olarak girebilmeyi fırsat bilerek hemen başlıyorum. Bu aralar kullandığım ve inanılmaz memnun kaldığım ürünleri paylaşma zamanı!


İlk favorim, uzun zamandır ününü duyduğum ama bir türlü kullanmaya yanaşmadığım gül suyu. Ben bu kadar memnun kalacağımı bilsem, bu kadar uzun zaman mahrum kalır mıydım hiç bu mucizeden. Tek kelimeyle harika. Tonik niyetine kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Hayatımda böyle güzel bir şey görmedim. Ama satın alırken yüzden yüz doğal olmasını tercih edin. Mesela Rosense olabilir, zira benim başımın tacı kendisi :)


Diğer bir ürün ise, benim her daim sabununu kullandığım Dove'un yıpranmış saçlar için piyasaya sürdüğü onarıcı terapi serisi. Ben bu zamana kadar çok şampuan kullandım ama aynı şekilde daha güzelini, saçları daha parıl parıl parlatanını görmedim. Deneyin, bakın. Hem yıpranmış saçlarınızı onarın, hem de saçlarınızın ne kadar güzel olduğunun farkına varın. En iyi sonucu almak için, şampuan-saç kremi-bakım maskesini birlikte kullanmanızı tavsiye ederim.


Ve geldik en son mucizeye. Saçlarını 10 ay önce kazıtmış ve gözü gibi bakan bir insan evladı olarak terebentin benim saçlarımın en iyi arkadaşı diyebilirim. Aktarlarda rahatlıkla bulabilirsiniz. Asıl adı çam terebentini. Biraz ağır bir çam kokusu var ama, o şahane faydalarının yanında lafı bile edilmez. Genelde küçük şişelerde satılıyor.  Şişenin yarısını 400 gramlık şampuana karıştırıp, iyice çalkalamak suretiyle kullanıyorsunuz. Faydalarına gelirsek; ilk olarak saçın uzamasını hızlandırıyor. Kırıkları ve yıpranmışlıkları onarıyor. İnanılmaz bir parlaklık veriyor. Ve en önemlisi de saçınızın ihtiyacı olan bakımı, küçücük boyuyla maşallah çok da güzel yapıyor. Aylardır kullanıyorum ve tavsiye ediyorum.

Veee bir yazının daha sonuna geldik. Faydalı olursam ne mutlu bana. Bloglarımıza da en kısa zamanda kesintisiz olarak kavuşmak dileğiyle. Hep mutlu kalın :)

17 Mart 2011 Perşembe

Seni Seviyorum İlkbahar, İkimiz de Hoş geldik :)


Ben bu sabah uyandım ve uzun zamandır yazmadığımı fark ettim. Buna bi son vermem gerektiğini düşünüp, hızlıca kalkıp bilgisayarımı açtım. Hala, tam olarak kalkmayan blogspot yasağıyla; şu an kimlere ulaşıyorum bilmiyorum ama, bu postu görebilen herkese merhaba! :) En son yazdığım günden beri, o kadar çok değişiklik oldu ki hayatımda; anlatsam roman olur. Ama ben susmayı tercih ediyorum :) Sonuç olarak boynu bükük bıraktığım bloguma geri döndüm. Kocaman öpücükler size! :)





Etek: Yurtdışı
Hırka: H&M
Çizme: İnci